Hayat dediğin, bir yolculuktan ibaret. Kimi zaman taşlarla döşeli, kimi zaman çiçeklerle süslenmiş. Yol uzar, insan yol alır; bazen ağır adımlarla, bazen koşarcasına… Ama her adımda biraz daha değişir insan.
Uzak dediğin ne ki? Belki bir düş kadar yakın, belki bir ömür kadar uzak. Ama yollar hep var, ve bizler o yolların içinde kendimizi buluruz. Yürüdükçe anlarız ki, yolun kendisi varıştan daha değerli. Yolculuk bizi büyütür, şekillendirir, hayatın en derin anlamını orada buluruz.
Yorulduğun zamanlar olur, durup nefeslenmek istersin. Ama unutma, her mola bir başlangıçtır. Çünkü yollar bitmez, sadece değişir. Her dönüş, yeni bir hikaye yazar hayatına. Her iniş, çıkışın müjdecisidir.
Ve en önemlisi, bu yolculukta ne kadar uzağa gittiğin değil, ne kadar derinleştiğindir. Yol aldıkça, kendine yaklaşırsın. Hayatın gerçek güzelliği, içindeki o sessiz keşfi tamamladığında ortaya çıkar.
Yol uzar, ama asıl mucize insanın yol almasıdır. Her adım, kalbinde yeni bir iz bırakır. Ve gün gelir, bu yollar seni tam da olman gereken yere götürür.